Sicil Affı Düzenlemesi ve Detayları
Karşılıksız çek ve protestolu senetler ile kredi ve kredi kartı borçlarına ilişkin kayıtların dikkate alınmaması hakkında yapılan düzenleme, Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 27 Ocak 2017 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmasıyla yürürlüğe girmiştir.
Mevcut düzenlemelere göre, kredi kartı veya kredi borçlarını 90 günden daha fazla ödemeyen kişi ve şirketler “kara liste”ye alınmakta, bu kişiler borçlarını ödeseler bile 5 yıl süreyle yeni kredi kullanamamakta ve kredi kartı talepleri de reddedilmektedir.
Bu düzenlemenin yol açtığı sıkıntıları çözmek amacıyla yapılan yeni düzenleme ile, anapara ve/veya taksit ödeme tarihi 27 Ocak 2017’den önce olan ve kullandıkları nakdî veya gayrinakdî kredilerin anapara, faiz ve ferilerini ödemeyen gerçek ve tüzel kişilere belirli koşullar sunulmuştur. Ticari faaliyette bulunan veya bulunmayan gerçek kişiler ile kredi müşterilerinin karşılıksız çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarına ilişkin Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi kayıtları, borçların bu tarihten itibaren 6 ay içinde tamamen ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde dikkate alınmayabilecektir.
Bu şekilde, bankalara kredi borcu veya kredi kartı borcu bulunan ve bu borçların ödenmemesi nedeniyle kara listede yer alan kişilere, borçlarını 6 ay içinde ödemeleri ya da yeniden yapılandırmaları şartıyla, halk arasında bilinen adıyla “sicil affı” getirilmiştir.
Düzenleme, sadece kredi kartı ve banka kredisi borçlularını değil, aynı zamanda çeki karşılıksız çıkan veya senedi protesto edilen kişi ve şirketleri de kapsamaktadır. Ancak, borçlarını 6 ay içinde ödeyen ya da yeniden yapılandıran kişiler, Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi bünyesinde yine “riskli kişi” veya “riskli şirket” olarak görünmeye devam edecektir.
Bu noktada, bankalara bir tercih hakkı tanınmıştır. Bankalar isterlerse bu kayıtları dikkate almadan bu kişi ve şirketlere yeni kredi verebilecektir. Ayrıca, kara listeden çıkarak yeni kredi kullananlar, borçlarını düzenli ve zamanında ödedikleri takdirde kredi notlarını da yükseltebilecektir.
Düzenleme, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşların mevcut kredileri yeniden yapılandırması veya yeni kredi kullandırması durumunda, bu kuruluşlara hukuki ya da cezai sorumluluk yüklememektedir. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi kayıtlarında riskli görünen kişilere yeni kredi ya da kredi kartı veren banka personeli ve yöneticileri, kredilerin batması durumunda dahi hukuki veya cezai işlemle karşılaşmayacaktır.
Sonuç olarak, yaklaşık 12,5 milyon vatandaşı ilgilendiren ve büyük bir merakla beklenen “sicil affı” düzenlemesi yürürlüğe girmiştir. Bu düzenleme ile ekonomiye canlılık kazandırılması, borcunu zamanında ödemeyen kişi ve şirketlere af sağlanması ve daha önce açıklanan 250 milyar liralık banka kredilerinin daha geniş bir kesime ulaştırılması hedeflenmiştir.