logo

Blog

Toplu İşten Çıkarma ve İşverenin Yükümlülükleri

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 29. Maddesi ile işverenin; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme,
işyeri veya işin gerekleri sonucu, işyerinden en az on ve daha fazla işçiyi bir aylık süre içerisinde
çıkarması durumu, “toplu işçi çıkarma” olarak tanımlanmıştır. Toplu işçi çıkarılan işyerinde işten
çıkarma (fesih), işveren tarafından olmalı ve iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi dışındaki yollarla
yani İş Kanununun 17. Maddesi uyarınca gerçekleşmelidir. 20 ile 100 işçi arasında çalışanı bulunan
işyerinde, en az 10 işçinin, 101 ile 300 işçi arasında çalışanı bulunan işyerinde, en az yüzde on
oranında işçinin 301 ve daha fazla çalışanı bulunan işyerinde, en az 30 işçinin, İş Kanunu’nun 17. 
maddesi uyarınca ve bir aylık süre içinde aynı tarihte veya farklı tarihlerde son verilmesi toplu işçi
çıkarma sayılır. İşyerinin bir bölümünün kapatılması, otomasyona geçilmesi ya da işyerinin bütünüyle
kapatılarak kesin ve devamlı surette faaliyete son verilmesi toplu işçi çıkarmayı gerekli kılan
durumlardır. Toplu işçi çıkarmayı gerektiren durumlardan biriyle karşılaşan işveren ve toplu işçi
çıkarma eğilimi taşıyan işverenin bunun için gerekli olan prosedürü işletmesi şarttır.
-Otuz Gün Önceden Bildirimde Bulunma Yükümlülüğü: Yasanın aradığı koşul, bir ay içinde işçileri
işten çıkarmak durumunda kalacak olan veya buna karar veren işverenin bunu en az 30 gün önceden
bildirmesidir. İşveren toplu işçi çıkaracağını en az 30 gün önceden işyeri sendika temsilcilerine, ilgili
Bölge Müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumu’na yazılı olarak bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirimde işçi
çıkarmanın sebebi, çıkarılacak işçi sayısı ve ile işten çıkarmanın ne zaman yapılacağının belirtilmesi
zorunludur. Uyulması gereken prosedürü bir örnekle açıklamak gerekirse; İşveren toplu işçi çıkarma
kararını 1 Ekim 2016 ile 1 Kasım 2016 tarihleri arasındaki 1 aylık süreçte uygulamak istiyorsa; ilgili
yerlere 1 Ekim 2016 tarihinden en az 30 gün önce, yani en geç 31 Ağustos tarihinde bildirimde
bulunmalıdır.
-Sendika Temsilcileri ile Görüşme Yükümlülüğü: İşveren, otuz gün önceden bildirimde bulunduktan
sonra konu hakkında işyeri sendika temsilcileri ile de bir görüşme yapmak zorundadır. Yapılacak
görüşmelerde, toplu işçi çıkarmanın önlenmesi ya da çıkarılacak işçi sayısının azaltılması ve
çıkarmanın işçiler açısından olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi konuları ele alınır. Görüşmelerin
sonunda toplantının yapıldığını gösteren bir tutanak düzenlenir. İşyerinin bütünüyle kapatılarak kesin
ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde; işveren sadece durumu en az otuz gün önceden
ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirmek ve işyerinde ilan etmekle yükümlüdür. Böyle
bir durumda işçilerin çıkarılmasının önlenmesi veya işçi sayısının azaltılması gibi hususların
konuşulmasına gerek görülmediği için sendika temsilcilerine bildirim ve onlarla görüşme yapmak
yükümlülüğü bulunmamaktadır. Tümüyle kapatılacak ve işçi çıkarımı yapılacak olan işyerinde ilgili
kurumlara bildirim yükümlülüğüne ek olarak yalnızca “ilan yükümlülüğü” vardır. Bu ilanın yazılı olarak
yapılması ispat açısından önem teşkil etmektedir.
-İşçilerin Haklarını Ödeme Yükümlülüğü: İşveren, toplu işçi çıkarmalarda işçilere çalışma sürelerine
uygun olarak ihbar öneli vermek veya ihbar tazminatı ödemek bunun yanında kıdem tazminatı da
ödemek zorundadır. Kullanılmamış izin bakiyelerinin işçiye peşinen ödenmesi gerekmektedir. Bu
noktada önemle belirtmek gerekir ki; fesih bildirimleri, işverenin toplu işçi çıkarma isteğini Bölge
Müdürlüğüne bildirmesinden otuz gün sonra hüküm doğurur. Bir başka anlatımla, işçilerin normal
olarak İşK.m.17’ye dayanılarak yapılacak iş sözleşmesi fesihlerinde uyulması gereken “fesih bildirim
süreleri” (2, 4, 6, 8 haftalık ihbar önelleri), Bölge Müdürlüğüne otuz gün önceden yapılan bildirim süresi
içinde işlemeyecek, otuz günlük sürenin sonundan itibaren işlemeye başlayacaktır. Bu nedenle,
işçilerin kıdemleri de ya “bildirim süresine ait ücretin peşin ödenmesi” halinde otuzuncu günün sonu
itibariyle ya da “bildirim süresinin (ihbar önelinin) iş arama izinli kullandırılması” halinde önel sonu
itibariyle hesaplanarak gerekli ödemeler yapılmalıdır. Özetle; işverence iş sözleşmelerinin
feshedileceği tarihten otuz gün veya daha önce Bölge Müdürlüğüne bildirimde bulunulması halinde,
sözleşmeler belirtilen tarih itibariyle feshedilmiş olacak ve bunlara ihbar önelleri eklenerek
sözleşmelerin sona erdiği tarih belirlenecektir. Toplu işçi çıkarma prosedürüne aykırılığın sonuçları:
Toplu işçi çıkarma prosedürüne aykırılık, yasanın öngördüğü prosedürden herhangi birinin yerine
getirilmemesi ile ortaya çıkar. Prosedüre aykırılık; Bölge Çalışma Müdürlüğüne bildirim yükümlülüğüne
aykırılık ya da işyeri sendika temsilcileri ile Türkiye İş Kurumuna bildirim yükümlülüğüne aykırılığı ifade
eder. 4857 Sayılı Yasa’nın 29. maddesinde belirtilen hükümlere aykırı olarak işçi çıkaran işverene her
bir işçi için 584,00 TL (2016) idari para cezası uygulanmaktadır. İkinci bir yaptırım ise, fesihlerin
bildirimden otuz gün sonra hüküm doğuracağına ilişkin hukuki yaptırımdır. Prosedüre aykırı toplu işçi
çıkarma işlemine maruz kalan işçiler, Bölge Müdürlüğüne bildirimden önce yapılmış olan feshin
geçersizliğini ileri sürerek İş Mahkemelerine başvurabileceklerdir.