logo

Blog

Çekte Yeni Dönem

Menşei İngiltere’de Krallar tarafından Maliye Bakanlığına gönderilen ödeme emrine dayanan çek
ülkemizde ve gelişmiş ülkelerde fazlasıyla kullanılan nakit yerine geçen kıymetli evraklardandır. Çekler
nama, emre ve hamiline ödenmek şartıyla düzenlenebilir. Çek kanuni süreler içinde bankaya ibraz
edilmelidir. Aksi takdirde hamil yani çeki elinde bulunduran ciranta çeke ilişkin haklarını kaybeder.
Çekin hamil ciranta tarafından süresi içinde bankaya ibraz edilmesi ve düzenleyen hesabında yeterli
bakiye paranın bulunması halinde hamile ödeme yapılır. Ancak hesabında yeterli bakiye yok ise banka
tarafından çekin arkasına, ciro silsilesinin sonuna karşılıksız kaşesi vurulacaktır. Bu durumda hamil,
ödemeye ilişkin hukuki ve icrai yollarına başvurabilir. Buna düzenleyen yani keşideciye karşı
karşılıksız çek şikayeti yapılma hali de dahildir. 15.07.2016 tarihli Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre çeklere ilişkin yeni düzenlemeler
getirilmiştir. Düzenlemenin çek sahiplerini ve bankaları daha dikkatli olmaya zorlayacağı,
düzenlemeden sonra çeki kötü niyetli kullananların piyasadan el çekme durumunda kalması hali
öngörülmektedir.  Yeni düzenlemeye göre aşağıda sayımı yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi
09.08.2016’dır. 
1- “Muhatap banka; gerçek veya tüzel kişi adına açılması talep olunan çek hesaplarında bunların,
sermaye şirketlerinde ayrıca yönetim organında görev yapanlar ile ticaret siciline tescil edilen şirket
yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunmadığı hususunu kontrol ederek, yasağın
bulunmadığına ilişkin sorgulama sonucunu muhafaza eder.” (Çek Kanunu madde 2/3) Hükmü
getirilmiştir. Bu düzenleme gereğince, karşılıksız çek keşide etme adli para cezasını gerektiren suç
olarak tanımlandığı için, çek hesabı açtırmak isteyenler bankaya adli sicil kaydı da vermesi
gerekmektedir. Bankalar, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin ya da şirket yetkililerinin çek
hesabı açma yasağının bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlüdür. Çek düzenleme yasağı
bulunması halinde çek defteri verilmeyecektir.
2- Çek Kanunu 2/7-e ve f’de çek defteri yaprağına yazılması gerekenler düzenlenmiş olup yeni
düzenleme gereğince; çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda kimlik numarası, tüzel kişi
ise varsa mersis numarası çek üzerine yazılacaktır. Ayrıca çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı
kişiler olması halinde, ayrıca düzenleyenin kimlik numarası da yazılması gerekmektedir.
3-Çek kanunu 5. Maddede ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı
düzenlenmiştir. Üzerinde tarih bulunan ve kanuni süresinde ibraz edilen çekle ilgili karşılıksız işlemi
yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak 1500
güne kadar adli para cezasına hükmolunacaktır.  Hükmedilecek adli para cezası, çek bedelinin
karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden
itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri
toplamından az olamaz. Yani hesap edilecek adli para cezasında düzenleme tarihinden sonraki
işleyecek faiz ve şikayet edenin yapmış olduğu takip ve yargılama giderleri toplanarak
hesaplanacaktır.  Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın
bulunması halinde yasağın devamına hükmedecek.  Bu yasak yargılama süresi boyunca da devam
edecektir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek ve tüzel kişi adına
çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca
yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Hakkında çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince sermaye şirketlerinin
yönetim organlarında görev alamayacak; ancak hakkında yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ
üyelikleri görev sürelerinin sonuna kadar devam edecektir.
4- Karşılıksız çek bedelini ibraz tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tamamen ödeyen kişi
hakkında; yargılama aşamasında davanın düşmesine, mahkumiyet hükmünün kesinleşmesinden
hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesin, şikayetten vazgeçme halinde de
aynı hükümler uygulanmasına   karar verilmiştir. Kişi, cezanın tamamen infaz edildiği tarihten itibaren
üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra hükmü veren
mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasını isteyebilecek.
5- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imzayla
imzalandıktan sonra UYAP aracılığıyla MERNİS ile Risk Merkezine elektronik ortamda bildirilecek.
Hakkında çek hesabı açma yasağı verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilecek.
6- Çek hesabı sahibi gerçek kişi, kendisi adına çek düzenlemek üzere bir başkasını temsilci veya vekil
olarak tayin edemez. Gerçek kişinin temsilcisi veya vekil olarak çek düzenlenmesi halinde bu çekten
dolayı hukuki ve cezai sorumluluk çek hesabı sahibine aittir.
7- Bu değişiklerin yürürlüğe girmesinden önce verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına
ilişkin çek kanunu gereğince yukarıda açıklanan silinmesini gerektiren şartlar oluşuncaya kadar
Türkiye Cumhuriyet merkez Bankasında tutulmaya devam olunacaktır.  

Kanunun öngördüğü bir diğer değişiklik ise karekodlu çek düzenlenmesidir. Ancak karekodlu çeklere
ilişkin düzenleme diğer değişikliklerden farklı olarak 31.12.2017 yürürlüğü girecektir. Karekodlu çek
düzenlenen lehtar, teslim aldığı çeki sisteme kaydedecek. Çek alacaklıları, çek ile çek hesabı sahibine
ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim sağlayabilecek. Karekodlu çekin
sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen
değişiklikler, çek hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak. Böylece henüz
bankalara ibraz edilmemiş çek adedi ve tutarının üçüncü kişilerin erişimine açılması, çek hesabı
sahibine ait piyasada bulunan çek adedi ve bunların tutarları hakkında bilgi sahibi olunması ve
alacaklının çeki kabul edip etmeme hususunda kanaat edinmesi öngörülüyor. Çeke olan güvenin
artması ve piyasa koşullarının iyileştirilmesi açısından getirilen bu düzenlemelerin, ağır yaptırımlar
içermesi nedeniyle hem önleyici birer tedbir mahiyetinde olacağı ve tacirler açısından daha güvenli bir
ticaret ortamı sağlayacağı düşünülmektedir. Tüm bu değişiklerin tacirler açısından faydalı ve kazançlı
olması dileriz.