logo

Blog

Bankaların Kredilerden Aldıkları Fazladan Faiz Hakkında

Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin faiz oranı, ücret ve komisyonların birlikte belirlenmesi konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulundukları ve bu suretle 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettikleri iddiası üzerine Rekabet Kurumu tarafından soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma sonucunda Rekabet Kurulu tarafından verilen kararda, 12 bankanın kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğu tespit edilmiştir. Söz konusu 12 bankanın içinde Akbank T.A.Ş. (AKBANK), Denizbank A.Ş. (DENİZBANK), Finans Bank A.Ş. (FİNANSBANK), HSBC Bank A.Ş. (HSBC), ING Bank A.Ş. (ING), Türk Ekonomi Bankası A.Ş. (TEB), Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (GARANTİ), Türkiye Halk Bankası A.Ş. (HALKBANK), Türkiye İş Bankası A.Ş. (İŞ BANKASI), Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. (VAKIFBANK), Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. (YKB) ve T.C. Ziraat Bankası A.Ş. (ZİRAAT) bankaları bulunmaktadır. Bu yolla söz konusu bankaların, normalde uygulamaları gereken konut, taşıt ve ihtiyaç kredi faizlerini aralarında anlaşarak yaklaşık aylık faiz oranlarında 10 baz puan (%0,10) arttırdıkları anlaşılmıştır. Bu tespit sonucunda iki farklı sonuç ortaya çıkmıştır. Bunlardan ilki, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ihlal edilmesinden kaynaklı bankalara kesilen para cezalarıdır. Söz konusu para cezası kararı Danıştay tarafından da onanmıştır. 

İkincisi ise, Rekabetin bozulması sebebiyle uğranılan zararların tazminidir. 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. maddesinde, “Her kim bu kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur.” ifadesi yer almaktadır. Yine aynı kanunun 58. maddesinde ise “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün kârlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. (..) Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.” İfadesi bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen kanun hükümleri uyarınca, kartelleşmeye sebep olan bankalardan alınan kredilere uygulanmış olan fazla faizlerin 3 katına kadar iadesi mümkündür. Bu noktada yapılması gereken en önemli tespit, bankalardan alınan kredinin fazla faize tabi olup olmadığıdır. Bankalar tarafından gerçekleştirilen ihlal her ne kadar 21 Ağustos 2007 tarihinden 22 Eylül 2011 tarihine kadar devam etmişse de halihazırda tüm dönem boyunca bankalar tarafından alınan kredilerin fazla faizle verilmiş olduğuna dair kesin bir tespit bulunmamaktadır. Ancak aşağıda verilen dönem ve rakamlardan alınan krediler Rekabet Kurumu tarafından tespit edilmiş, kesin ihlallerdir. Bu sebeple, diğer tespitler henüz yapılmamış olsa da aşağıdaki kriterlere uyan şekilde kredi alanların tazminat hakkına sahip olacakları kesin görünmektedir. Yukarıda anlatılan sebeplerle; muhtemelen yukarıda belirtilen tarih aralığında gerçekleşen rekabet ihlalleri zamanla ortaya çıkacaktır, ancak aşağıda belirtilen dönem ve oranlardan kredi alanların tazminat hakları sabit olarak bulunmaktadır. Bu durumda, örneğin; aşağıda verilen oranlarla yapılan hesaplama uyarınca, 200.000 TL 120 ay vadeli konut kredisi çekilmiş ise, 76.287 TL tazminat kazanması beklenmektedir. Sonuç olarak; Rekabet Kurumu tarafından gerçekleştirilen soruşturma sonucunda, 12 bankanın birden fazla yol ile Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ihlal ettikleri ve kartelleşmeye sebep oldukları; bu sebeple, rekabeti bozdukları tespit edilmiştir. Bunun sonucunda, söz konusu bankalara ağır idari para cezaları kesilmiş ve bu cezalar Danıştay tarafından onanmıştır. Bankalar tarafından gerçekleştirilen ihlallerden biri de konut, taşıt ve ihtiyaç kredilerini kendi aralarında anlaşarak rekabete aykırı olarak yükseltmeleridir. Bu sebeple meydana gelen zararın, Rekabetin Koruması Hakkında Kanun uyarınca, bankalar tarafından giderilmesi zorunludur. Söz konusu ihlalin 21 Ağustos 2007 tarihinden 22 Eylül 2011 tarihine kadar gerçekleştiği düşünülüyorsa da tüm bu süreç içindeki rakamlar hakkında şu an için kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ne var ki, yukarıda verilen tablolardaki veriler Rekabet Kurumunun yapmış olduğu soruşturma neticesinde ortaya çıkmıştır ve kesin tespitlerdir. Aşağıda verilen tablolarda bulunan verilere göre alınmış olan krediler konusunda 3 kata kadar kesin bir tazminat hakkı bulunduğu düşünülmektedir. Bu sebeple, Şahin Hukuk Bürosu olarak yukarıdaki verilere uygun bir kredi alınmış ise bir tazminat davasının açılmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.